İnsansız Hava Araçları için Risk Değerlendirme (SORA) Prosedürü

İnsansız Hava Aracı (İHA) üretenler veya kullananlar mutlaka SORA tanımına denk gelmiştir. SORA ya da İngilizce açılımı ile “Specific Operations Risk Assessment” bir risk değerlendirme yöntemidir.

SORA süreci, İHA tipine ve uçuş alanına bağlı olarak görevle ilgili riskleri tanımlamayı amaçlamaktadır. Riskler tanımlandıktan sonra, SORA bize bir operatörün/pilotun görevi emniyetli bir şekilde yürütmek için sahip olması gereken minimum emniyet gereksinimlerinin neler olduğunu söyler. İşlem tamamlandıktan sonra, her şey onay için yetkili makama (Ülke Sivil Havacılık Otoritesi) gönderilmelidir.

Ülkemizde İHA’ların sertifikasyonu, uçuşa elverişliliği, tescil ve online kayıt işlemleri, uçuş izinleri, pilot yetkilendirmeleri gibi ilgili tüm konular Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından yürütülmekte ve denetlenmektedir. Bu amaçla 2016 yılında SHT-İHA yayımlanmıştır.

SHGM tarafından İHA’lar ağırlığa göre 4 ana gruba ayrılmaktadır. Ayrıca ticari faaliyet olup olmamasına göre de gereklilikler değişmektedir.

  • İHA0: Azami kalkış ağırlığı 500 gr (dâhil) – 4kg aralığında olan İHA’lar,
  • İHA1: Azami kalkış ağırlığı 4 kg (dâhil) – 25 kg aralığında olan İHA’lar,
  • İHA2: Azami kalkış ağırlığı 25 kg (dâhil) – 150 kg aralığında olan İHA’lar,
  • İHA3: Azami kalkış ağırlığı 150 kg (dâhil) ve daha fazla olan İHA’lar

SHGM, İHA konusunda kendi kurallarını önceden yazdığı için EASA mevzuatına birebir uyum sağlamamaktadır. Bu yüzden SORA süreci henüz uygulanmamaktadır. Bunun yerine Emniyet ve Uygunluk Beyanı istenmektedir.

Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) tarafından ise İHA’lar 3 ana gruba ayrılmaktadır.

  1. Open Category (Açık Kategori)
  2. Specific Kategori (Özel Kategori)
  3. Certified Category (Sertifikalandırılmış Kategori)

Belirlenen bu kategorilere göre uçuşa elverişlilik açısından İHA’lardan istenen gereklilikler aşağıdaki resimde verilmektedir.

EASA Design Verification of the UAS groups

Açık kategoride (Open Category), yüksek düzeyde emniyeti garanti eden ve kazaları sınırlayan belirli kurallar izlenerek faaliyet gerçekleştirilir. Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Konvansiyonel hava araçları ile çarpışmayı önlemek için: 120 metrenin altında uçulmalı;
  • Nesnelerle (binalar, antenler, kuş sürüleri vb.) çarpışmaktan kaçınmak için: İHA sürekli görsel temas altında tutulmalı;
  • İnsanlarla çarpışmamak için: Kalabalık ve uçuş hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerin üzerinden uçulmamalı.

Özel kategoride (Specific Category) ise söz konusu şartların dışına çıkılır ve bu nedenle riskler artmaktadır. Özel kategoride faaliyet yapmak isteyen İHA operatörü, görevle ilgili riskleri azaltmak zorundadır. SORA süreci, görev risklerini azaltan öneriler sunmaktadır.

Sertifikalandırılmış kategori (Certified Category) ise Part-21 kapsamında Tip Sertifikasyonu olarak bilinen süreci içermektedir. İHA Sertifikasyonu eğitimleri için tıklayınız.

Özel kategoride yer alan Tasarım Doğrulama Raporunun hazırlanabilmesi için EASA bir uyum kontrol listesi hazırlamıştır. EASA Design Verification Compliance Matrix için tıklayınız. Tasarım Doğrulama ile ilgili süreç bir sonraki yazımızda açıklanacaktır.

Tasarım Doğrulama Raporu (DVR) için ön şart SORA sürecinin işletilmesi ve kanıtlarının otoriteye sunulmasıdır. SORA süreci, Özel Güvence ve Bütünlük Düzeyleri olarak çevirebileceğimiz SAIL (Specific Assurance and Integrity Levels) ve ilgili emniyet seviyelerinin tanımlanmasını içeren 10 adıma bölünmüştür.

ADIM #1: CONOPS’un Belirlenmesi

CONOPS, Operasyon Konsepti anlamına gelir, yani operasyonel senaryonun açıklanmasıdır. İHA model tipi bilgileri (Ağırlık, boyut, menzil, seri numarası vb.), Görev tipi (BVLOS, uçuş zamanı, hava sahası ve konum) bilgileri hazırlanır.

ADIM # 2: GRC Belirleme

GRC (Yer Risk Sınıfı), İHA’nın kontrolünü kaybetmesi durumunda kişi ve nesnelere çarpma riskidir. Bu risk, İHA boyutuna ve ağırlığına, operasyon tipine ve üzerinden uçulan alanın tipine bağlıdır.

ADIM # 3: GRC Azaltma

GRC belirlendikten sonra, bulunan değeri düşürmek için hafifletici eylemler uygulanabilir. Bu işlem üç adımda yapılır:

M1 – GRC Stratejik azaltmalar
M2 – Çarpma durumunda etkilerin azaltılması
M3 – Acil durum planı

Bu üç öğenin her biri, GRC değerini azaltabilecek veya artırabilecek bir düzeltme değerine sahiptir. Düzeltme faktörü, azaltmanın sağlamlığına bağlıdır.

M1 GRC Stratejik Azaltmalar

Bu azaltmalar, her biri kendi sağlamlık düzeyine sahip iki bileşene ayrılır. İlk bileşen, “Yer risk tamponu”nun tanımıdır, dolayısıyla uçuş alanını çevreleyen bir alandır. 1:1 kuralı bu tamponu tanımlar (örneğin 100m yükseklikte uçarsam tampon 100m olur).

İkinci bileşen, insanların riske maruz kalmasıyla ilgilidir. İnsanlarla çarpışma riskini azaltmak için, operatör günün belirli saatlerinde uçmalıdır (örneğin, kentsel ortamlarda hafta içi veya endüstriyel ortamlarda tatiller sırasında).

M2 GRC Darbe durumunda etkilerin azaltılması.

Bu hafifletmeler, İHA’nın manuel veya otomatik olarak etkinleştirilebilen bir paraşüt yardımıyla düşmesi gibi tehlikeleri sınırlayan ekipmanların kullanımını içerir. Ayrıca çarpma sonrası İHA bileşenlerinin dağılmasını koruyan cihazlar da tehlikeyi azaltabilir. (örneğin pervane koruması)

M3 GRC Acil Durum Planı (ERP)

Operasyonların kontrolünün kaybedilmesi durumunda hasarı sınırlamak için Acil Durum Planı uygulanır. Örneğin, acil bir durumda ilgili birimler (Olay Bildirimi Birimi, Acil Servis, İtfaiye, vb.) ile iletişime geçin gibi.

Nihai GRC, 7’den yüksekse, SORA süreci işletilemez.

Adım #4 – İlk Hava Risk Sınıfının (ARC) Belirlenmesi

Hava Seyrüsefer Hizmet Sağlayıcısı (DHMİ) veya diğer hava sahasıyla ilgili otoriteler (SHGM, Eurocontrol, vb.), hava sahası karakterizasyon çalışmalarını kullanarak hava sahası çarpışma risklerini doğrudan haritalamayı seçebilir. Bu haritalar, belirli bir hava sahası için doğrudan ilk Hava Risk Sınıfını (ARC) gösterecektir. Yetkili makam, bir hava çarpışma risk haritası (statik veya dinamik) sağlıyorsa, başvuru sahibi ilk ARC’yi belirlemek için bu hizmeti kullanmalı ve doğrudan risk azaltma adımlarına geçmelidir.

Böyle bir hizmetin bulunmadığı durumlarda ise, İHA operasyon tipine uygun ARC’yi bulmak için, başvuru sahibi aşağıdaki süreci kullanmalıdır.

Yukarıdaki süreçten de görüleceği üzere hava sahası 13 toplu çarpışma riski kategorisine ayrılmıştır. Bu kategoriler irtifa, kontrollü ve kontrolsüz hava sahası, havaalanı/heliport ile havaalanı olmayan/heliport olmayan ortamlar, kentsel ve kırsal ortamlar üzerindeki hava sahası ve son olarak tipik hava sahasına karşı tipik olmayan (örneğin ayrılmış) şeklindedir.

Adım #5 – Nihai ARC’yi belirlemek için Stratejik Azaltmaların Uygulanması (isteğe bağlı)

Başvuru sahibi, Başlangıç ARC’sinin yerel Operasyonel Hacimdeki koşul için çok yüksek olduğunu düşünürse, ARC azaltma süreci için Annex C’de belirtilen süreci işletir.
Başvuru sahibi, İlk ARC atamasının yerel Operasyonel Hacimdeki koşul için doğru olduğunu düşünürse o ARC, Nihai ARC olur.

Adım #6 – Taktiksel Azaltma Performans Gereksinimi (TMPR) ve Sağlamlık Düzeyleri

Hava sahası emniyet hedefine ulaşmada gerekli olan “havada çarpışma riski”ni azaltmak için Taktiksel Azaltmalar uygulanır. Taktiksel Azaltmalar, “Gör ve Önle” (Ör: VLOS kapsamındaki operasyonlar) veya geçerli hava sahası emniyet hedefine ulaşmak için alternatif bir yol sağlayan bir sistem gerektirebilir (DAA kullanarak operasyon veya çoklu DAA sistemleri). Taktiksel Azaltmaların uygulanmasına yönelik yöntem Annex D’de anlatılmaktadır.

Adım #7 SAIL (Özel Güvence ve Bütünlük Düzeyleri) belirleme

SAIL parametresi, yer ve hava risk analizlerini birleştirir ve gerekli faaliyetleri yürütür. SAIL, UAS operasyonunun kontrol altında kalacağına dair güven seviyesini temsil eder.

Operasyonun kontrol altında kalacağına dair güven seviyesi SAIL ile temsil edilir. SAIL nicel/sayısal değildir, bunun yerine şunlara karşılık gelir:

  • Uyulması gereken Operasyonel Emniyet Hedefleri (OSO),
  • Bu hedeflere uyumu destekleyebilecek faaliyetlerin tanımı ve
  • Hedeflerin karşılandığını gösteren kanıtlar.

Belirli bir ConOps’a atanan SAIL, aşağıdaki tablo kullanılarak belirlenir.

Adım #8 – Operasyonel Emniyet Hedeflerinin (OSO) Belirlenmesi

SORA sürecinin son adımı, operasyon içindeki savunmaları operasyonel emniyet hedefleri (OSO) şeklinde değerlendirmek ve ilgili sağlamlık seviyesini belirlemek için SAIL’i kullanmaktır.

Aşağıda verilen tablo, ilgili sağlamlık seviyesini belirlemek için için nitel bir metodoloji sunmaktadır. Bu tabloda O Opsiyoneldir, Düşük sağlamlık için L önerilir, Orta sağlamlık için M önerilir, Yüksek sağlamlık için H önerilir. Çeşitli OSO’lar, azaltmaya yardımcı oldukları tehdide göre gruplandırılmıştır; bu nedenle bazı OSO’lar tabloda tekrarlanabilir.

JARUS SORA Operational Safety Objectives (OSO) – Pdf için tıklayınız

Örneğin; SAIL 2 değerimiz varsa (GRC 2 ve ARC-b), OSO’ya uyulması gereken sağlamlık seviyesi “Düşük”tür. Bu, operatörün görevlerinin farkında olması ve eğitimi almış olması gerektiği anlamına gelir. Değer “Orta” ise, operatörün daha özel gereksinimleri olmalıdır.

Adım #9 – Bitişik Alan/Hava Sahası Hususları

Bu adımın amacı, yerdeki bitişik alanların ve/veya bitişik hava sahasının ihlaliyle sonuçlanan operasyonun kontrol edilememesinden kaynaklanan riski ele almaktır. Bu alanlar farklı uçuş aşamalarına göre değişiklik gösterebilir. Bu durum, bitişik hava sahasının yoğun bir şekilde insan trafiğine maruz kalması veya yoğun nüfuslu bir alan olması durumunda yönetilmesi gereken bir risk oluşturur. Söz konusu durumlar varsa, hafifletici önlemler alınmalı ve İHA’nın herhangi bir arıza veya başka bir durumda belirlenmiş alanın dışına çıkmamasını garanti etmelidir.

Adım #10 Kapsamlı Emniyet Belgeleri

SORA süreci, başvuru sahibine, yetkili makama ve ANSP’ye operasyonun emniyetli bir şekilde yürütülebileceğine dair yeterli düzeyde güven sağlamak için dikkate alınması gereken bir dizi azaltma ve emniyet hedefi içeren bir metodoloji sağlar. Bunlar:

  • Asıl GRC’yi değiştirmek için kullanılan azaltmalar
  • İlk ARC için stratejik azaltmalar
  • Nihai ARC için taktiksel azaltmalar
  • Bitişik Alan/Hava Sahası Hususları
  • Operasyonel Emniyet Hedefleri

Başvuru sahibi, diğer tüm şartları da göz önünde bulundurarak ilgili kanıtları hazırlar ve başvurusunu gerçekleştirir.

Kaynaklar;

1- EASA Specific Category – Civil Drones web sayfası

2- JARUS SORA Dokümanları – SORA Package

3- EASA Webinar – The specific category and the drone design verification process

4- SHGM İHA (İnsansız Hava Aracı Sistemleri) web sayfası


.

Dikey Kalkış-İniş Yapabilen Hava Araçları (VTOL)

Havacılıkta gün geçtikçe yeni bir teknoloji, yeni bir konsept konuşulmasın. Daha önce de denemeleri yapılıp rafa kaldırılmış bir çok proje teknolojinin gelişmesi sayesinde yeniden gündeme gelebiliyor ve eskisinden daha çok taraftar bulabiliyor. Bunun son örneği Dikey Kalkış-İniş Yapma (VTOL) kabiliyetindeki hava araçları.

İlk örnekleri ABD’de ve Rusya’da denenmiş ama projeler rafa kaldırılmıştı. Dönemin şartlarına göre çok ileri olan bu tip projeler; üretimin pahalı olması, insanlarda kaygı uyandırması, daha güvenilir olduğu düşünülen hava araçlarının varlığı nedeniyle çoğu zaman konsept tasarımlar olarak kaldılar. Zamanla üretim şekillerindeki gelişmeler, daha ucuz ve kolay üretimin sağlanması, hava ulaşımında yeni arayışların artması ve en önemlisi karbon salınımının artmasına paralel olarak çevreye daha az zarar verme isteği yeni projelerin de önünü açmakta. Bu amaçla kara, hava ve deniz araçlarında elektrik, biyo-yakıt ve hatta hidrojen kullanımına yönelik önemli bir eğilim mevcut. Pazar ihtiyaçlarını ve durumu analiz eden kuruluşların öngörüsü de bu tip araçların önümüzdeki 50 hatta 100 yıla damgasını vuracağı şeklinde. Bu alanda milyar dolarların konuşulması tesadüf değil. TESLA gibi örnekler incelendiğinde iyi bir projenin müşterisini kolayca bulacağı aşikar.

Havacılık dünyası ise bu konuda oldukça istekli, neredeyse 10 yıl gibi kısa sürede bir çok proje hayata geçirildi. ABD, Avrupa ve Çin bu konularda öncülük ediyor. Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatının (ICAO) hazırladığı raporda da bu açıkça görülüyor. (Raporun ilgili kısmını okumak için) Bu projelerden en önemlileri;

Türkiye’de ise Baykar tarafından açıklanan sadece CEZERİ projesi mevcut. Geleceğin uçan arabası olarak en son TeknoFest’de prototipi gösterilen hava aracının nasıl olacağı merak konusu. Tasarımı oldukça yoğun ilgi çeken Cezeri için kesin bir takvim belirtilmemiş ama Türk havacılık camiasında bir heyecan oluşturduğu kesin. Yapay zeka ve elektrik motorlarının kullanımı ve milli imkanlarla tasarım/üretim yapılacak olması da projenin dikkat çekmesini sağladı.

İnsansız Hava Aracı Sistemleri ve Yeni Arayışlar

Uçaklarda piston motorlardan sonra jet motorların kullanılması bir devrimdi. Daha az yakıt, daha uzun menzil ve daha güvenilir olması gibi sebepler jet motorların tercih edilmesine neden oldu. Ancak karbon salınımına bağlı olarak iklimsel şartların kötüleşmesi sektörü yeni arayışlara itti. Daha öncelerde de çeşitli denemeler yapılmasına rağmen son 10 yılda hızlı bir ilerleme kaydedildi. Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO) tarafından da rapor edildiği şekilde dünya çapında elektrik-hibrit ve hidrojen temelli itki sistemlerine yönelik projelerde bir patlama oldu.

Tabi bu gelişmeleri hızlandıran ana etmen insansız hava araçları ya da herkesin bildiği şekliyle drone’lar oldu. Elektrik motorların kullanılması nedeniyle çevreye kötü etkilerinin olmaması, bir çok işi ucuz ve kolay bir şekilde gerçekleştirmeleri, uygun fiyatları ve eğlenceli kullanımlarıyla İHA’lar artık her yerde. İHA’larda yapılan çalışmalara paralel olarak uçaklarda da yeni konseptler denenmekte. Bunun en bariz örneği Dikey İniş Kalkış yapabilen (Vertical Take-Off Landing) hava araçları. Elektrikle çalışan motorlar yardımıyla hem dikey hem de yatayda seyir edebilme kabiliyeti sayesinde havada yolculuk için ideal gözüküyorlar. Tabi bu tip VTOL hava araçlarının artması hava trafiğinde de önemli değişikliklere neden olacağı şimdiden anlaşılmaktadır. Elektrik motorları, İHA’lar, VTOL hava araçları derken sivil havacılık otoriteleri tüm kurallarını yeniden yazmaya başladı bile. Örneğin ICAO tarafından RPAS, EASA ve FAA tarafından Part-UAS gibi kurallarla İnsansız Hava araçlarının kullanımı, haberleşme sistemleri, sertifikasyonu, hava sahasının kullanımı, pilotluk ve tescil sorunları, kayıt ve takip edilmeleri gibi bir çok konuya çözümler üretilmeye çalışılıyor. Bu kapsamda kimi zaman tüm ülke otoritelerinden uzmanlar bir araya gelerek kuralları standart hale getirmeye çalışıyorlar (Ör: JARUS, ICAO ve EASA)

Milli ve yerli projelerin konuşulduğu bir dönemde, Türkiye olarak bu konularda ne yapılıyor? İnsansız Hava Araçları konusunda Türkiye öncü ve güçlü ülkelerden biri. Özellikle askeri alanda TAI/TUSAŞ ve Baykar çok önemli projeleri gerçekleştirdi. Sınıflarında en iyi İHA’ları üreten bu kuruluşlar yeni projeler için de kolları sıvamış durumda. Tabi büyük şirketlerin gelişmesi aynı zamanda yeni bir eko-sistemin oluşmasını ve yan sanayinin de büyümesini sağlıyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki VTOL konusunda henüz emekleme aşamasındayız.

Türkiye’deki ve Dünya’daki VTOL ya da Uçan araba çalışmaları için şu yazımıza göz atın.

Aşağıda, İHA mevzuatları konusunda referans linkler yer almaktadır.

ICAO RPAS Panel Sayfası – https://www.icao.int/safety/UA/Pages/Remotely-Piloted-Aircraft-Systems-Panel-(RPASP).aspx

ICAO UTM Guidance (Hava Trafiği ile ilgili hedefler, rehber doküman) – https://www.icao.int/safety/UA/Pages/UTM-Guidance.aspx

ICAO UAS Toolkit (Ülkelerin İHA kuralları bir araya getirilmiş) – https://www.icao.int/safety/UA/UASToolkit/Pages/default.aspx

FAA (Amerika Birleşik Devletleri’nde İHA kuralları) – https://www.faa.gov/uas/

ABD’de özel izin verilen İHA uygulamaları – https://www.faa.gov/uas/advanced_operations/certification/criteria_special_classes/

FAA İnsansız Hava Aracı Uçuşa Elverişlilik Sertifikasyonu – https://www.faa.gov/documentLibrary/media/Order/FAA_Order_8130.34D.pdf

EASA Civil Drones (Avrupa’da İHA mevzuatı hakkında) – https://www.easa.europa.eu/easa-and-you/civil-drones-rpas

Easy Access Rules for Unmanned Aircraft Systems (Regulation (EU) 2019/947 and Regulation (EU) 2019/945)

JARUS (Bir çok devletin İHA mevzuatını uyumlu haline getirmek için oluşturduğu organizasyon) – http://jarus-rpas.org/regulations

SHGM (Türkiye’de İHA ve drone kullanımı) – https://iha.shgm.gov.tr/public/index